Merhaba değerli dostlar, bu yazıda kişisel gelişim ile kendini bilmek arasındaki kıyaslamayı incelemek istiyorum.

Efendim malumunuz bizim anlattığımız konu başlıklarına literatürde ‘kişisel gelişim eğitimleri’ diye bir başlık koymuşlar, ingilizcesi personel development training olan bu kavram bana çok itici ve batı dayatması geldiği için kullanmamayı tercih ediyorum. Asırlar önce bizim canımızdan gelen, bizim geleneğimizden gelen bir adam var. Mahlası da ‘bizim’ diye geçen bu adamın adı Yûnus Emre’dir. Hazret asırlar öncesinden demiş ki :” İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendin bilmezsen bu nice okumaktır.”

Evet kıymetli dostlar, bizim kişisel gelişime ihtiyacımız yok, bizim toplumsal olarak kendini bilmeye ve bunu murâd etmeye ihtiyacımız var. Biz kimiz, nereden geldik nereye gidiyoruz, hangi yol ve hâl üzereyiz, bu yolda yol arkadaşlarımız kimlerdir, bu soruların cevabını bilmek zorundayız. Hadiste der ki:”Nefsini bilen Rabb’ini bilir.” Rabb’ini bilen de kendini bilir ve bulur. Kendimizi bileceğiz ve bulacağız.

Kişisel gelişimde bireysel olma yani benlik duygusu hakimdir, kendini bilme felsefesinde ise bizlik hakimdir, yani çevreye de faydan dokunacak, yani ilmin de zekatını vereceksin. Unutmayalım ki bir olmanın yolu biz olmaktan geçer.

Bugün baktığımızda dünyanın en yaratıcı fikirleri nerededir diye sorsam ne cevap verirdiniz ? Durun ben söyleyeyim:” Mezarlıklarda!” Evet, insanlar fikirlerini, icatlarını başkası öğrenmesin veya başkası para kazanmasın diye ölene kadar saklama ihtiyacı duyuyor ve bu fikirler kendileriyle birlikte toprak oluyor. E hani ilmin zekatı, var mı veren ?

Bizi dinleyenler kişisel gelişim kelimelerini duymazlar, biz , biz olanla ilgilenir onunla hemhâl olmaya çaba sarf ederiz. Başka türlü nasıl olsun ki ?

Şunu da belirtmekte fayda var. Biz eğitim yapmaya değil muhabbet etmeye gidiyoruz, çünkü her şeyin başı da sonu da muhabbettir. Amacımız insanlara bir şeyler öğretmek değildir, bu bizim haddimize de düşmez. Biz sadece öğrendiklerimizi anlatmak ve aktarmakla mükellefiz o kadar.

Hadi Henry Ford’un o meşhur sözüyle bitirelim muhabbetimizi:” Öğrenmeyi bıraktığınız an yaşlanmaya başlarsınız.”

Sâhi yüz binlerce emrin içerisinden bize inen ilk emir neydi? Bunu hiç düşündünüz mü ? Oku!

Muhabbetle…